Bela ve musibetler
kader midir?
Bela ve musibetleri üç grupta
değerlendirmek gerekir:
a) İnsan iradesinin söz konusu olmadığı bela ve
musibetler (doğal afetler gibi).
b) İnsan iradesinin kısmen
söz konusu olduğu
bela ve musibetler (kısmen kabahatli olunan trafik kazaları gibi).
c) İnsan
iradesinin söz konusu olduğu bela ve musibetler (alkollü
araç kullanarak sebebiyet
verilen kazalar, dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu maruz kalınan
hastalıklar gibi).
Bu sayılanların hepsi
Allah’ın takdiri iledir. Mümine düşen ise, kaderini bilmediğinden dolayı her
çeşit bela ve musibete karşı tedbir almak, bunlara maruz kalınması durumunda ise sabredip kadere inanarak
teslimiyet göstermektir. Bu teslimiyet, ihmal, kusur veya kasıtlı olarak
gerçekleşen ve hak ihlallerine yol açan durumlarda sorumlulukların cezasız bırakılmasına rıza gösterilmesi anlamına gelmez. Şunu unutmamak
gerekir ki Allah sonsuz rahmet ve inayet sahibidir. Dolayısıyla musibete maruz kalan bir kimseyi, sabretmesi kaydıyla büyük
mükâfatlara nail kılacaktır. Ayrıca Allah insanları imtihan
ettiği için, dilerse
birtakım bela ve musibetler verebilir. Nitekim Hz. Peygamber’in (s.a.s.) haber verdiğine
göre tarih boyunca en büyük sıkıntılara peygamberler ve salih insanlar maruz
kalmıştır (Ahmed b. Hanbel,
el-Müsned, I, 173). İnsanlar bu durumda kul- luklarının gerektirdiği
tutum içinde olmalıdırlar.
Sizlerin dini ve islami yönden gelişmeniz ve eksikliklerinizi gidermeniz için yazılar yazmaktayım,sitemizi sizler için geliştirmekteyim.Sitemden hiçbir şekilde maddi gelir sağlamamaktayım.Derdim insanların islami yönden eksikliklerini gidermek Allah rızasını kazanmaya çalışan bir site yöneticisi ve yazarım.
0 Yorumlar:
Yorum Gönder