Arafat vakfesi sünnetleri ve vacipleri


ARAFAT VAKFESİ SÜNNETLERİ VE VACİPLERİ

Arafat vakfesi sünnetleri ve vacipleri


ARAFAT VAKFESİ



Sözlükte; bilme, anlama ve tanıma anlamlarındaki a-r-f kökünden türeyen “Arafat”, Mekke’nin 25 km. güney doğusunda ova görünümünde düz bir alanın adıdır. Doğu, kuzey ve güneyi dağlarla çevrilidir.
Adem ile Havva cennetten indirildikten sonra buluştukları yere "Arafat",  buluştukları   güne "arefe" denilmiştir.[1]
Arafat, Hıll bölgesinde Harem sınırları dışında kalır. Harem sınırı ile Arafat arasında Urene vadisi, Arafat’ın ortasında “Cebel-i Rahme” (rahmet dağı), batısında Nemîre Mescidi vardır. Günümüzde Arafat, ağaçlandırılmış ve dokuz oto yol ile Müzdelife’ye bağlanmıştır
Haccın aslî rüknü olan vakfe,  Arafat'ta yapılır.
Sözlükte belirli bir yerde bir süre kalmak anlamına gelen "vakfe"; bir hac terimi olarak, hac yapma niyetiyle ihrama girmiş olan bir kimsenin Zîlhicce ayının 9. günü öğleden sonra Arafat'ta bir müddet kalmak demektir.
Arafat vakfesi yapılmadan hac ibadeti yerine getirilmiş olmaz. Şu âyetler, Arafat vakfesine işaret etmektedir:

فَإِذَا أَفَضْتُمْ مِنْ عَرَفَاتٍ فَاذْكُرُوا اللَّهَ عِنْدَ الْمَشْعَرِ الْحَرَامِ  Arafat’tan ayrılıp (Müzdelife’ye) akın edînce Meş’ari Haramda Allah’ı anın” (Bakara, 2/198).

ثُمَّ أَفِيضُوا مِنْ حَيْثُ أَفَاضَ النَّاسُ   "Sonra insanların akın ettiği yerden (Arafat'tan) siz de akın edin…" (Bakara, 2/199).
Kureyşliler daha önceleri Müzdelife'de vakfe yaparlar, Harem ehli oldukları gerekçesiyle Arafat'a vakfe yapmazlardı.[2] Yüce Allah bu âyet ile Arafat'a vakfe yapılmasını kesin olarak emretmiştir. Peygamberimiz (a.s) da الحج عرفة  "Hac, Arafat'tır" buyurmuştur.[3]
Vakfe'nin haccın rüknü olduğu konusunda ümmetin icmaı hasıl olmuştur.[4]
Arafat vakfesinin şartları, vacipleri, sünnet ve müstehapları vardır.

  1. Arafat Vakfesinin Rüknü


Arafat vakfesinin bir rüknü vardır, o da Arafat sınırları içerisinde belirlenen zaman diliminde kısa  bir süre bulunmaktır.
Bir kimse ihramlı olarak belirlenen zaman dilimi içerisinde bilerek veya bilmeyerek, uyanık veya uyuyarak, ayık veya baygın olarak, oturarak, yürüyerek veya vasıta içerisinde, abdestli veya abdestsiz, cünüp, adetli ve loğusalı, niyetli veya niyetsiz kısa bir süre Arafat'ta bulunsa ittifakla vakfe yapmış olur.



  2. Arafat Vakfesinin Geçerli Olmasının Şartları


a)  Hac için ihrama girmiş olmak
b) Vakfeyi Arefe günü (9 Zilhicce) güneşin tepe noktasına gelmesinden kurban bayramın birinci günü (10Zilhicce) fecr-i sadığa kadar olan süre içinde yapmak.
c) Vakfeyi Arafat'ta yapmak. Arafat sınırları dışında yapılan vakfe geçerli olmaz.
Mâlikî mezhebine göre, ayrıca gecenin bir cüz'ünde Arafat'ta bulunmak vakfenin geçerli olması için şarttır. Güneş batmadan önce Arafat'tan ayrılıp bir daha dönmeyen kimsenin haccı bâtıl olur.[5] İmam Mâlik bu görüşü için,   من ادرك عرفات بليل فقد ادرك الحج و من فاته عرفات بليل فقد فاته الحج "Kim gece Arafat'ta vakfe yaparsa haccı tamam olur, kim Arafat'ta vakfa yapamazsa haccı kaçırmış olur"[6] anlamındaki hadisi esas almıştır.
Cumhur,  من ادرك معنا هذه الصلاة و اتى عرفة قبل ذلك ليلا او نهارا فقد تم حجه "Bizimle (Müzdelife'de) (sabah) namazını kılan, öncesinde gece veya gündüz Arafat'ta vakfe yapan kimsenin haccı tamam olmuştur" [7] anlamındaki hadisi esas almıştır.
Süresi içinde kısa da olsa bir müddet Arafat'ta vakfe yapmayan kimse hacca yetişememiş olur. Bu kimse daha sonraki yıllarda yeniden haccetmesi gerekir.

3. Arafat Vakfesinin Vacibi


Arefe günü gündüz Arafat'a çıkmış olanların güneş batıncaya kadar Arafat'ta beklemeleri vaciptir.
Bir kimse güneş batmadan önce mazeretsiz olarak Arafat'tan ayrılırsa vacibi terk ettiği için dem gerekir. Güneş batmadan Arafat'a dönerse ceza düşer. Güneş battıktan sonra dönerse artık ceza düşmez.
Peygamberimiz (a.s.), güneş batıncaya kadar Arafat'ta vakfe yapmıştır.[8]
Gündüz Arafat'ta bulunmayıp güneş battıktan sonra gelenler, Arafat vakfesini yapmış olurlar, bu kimseler için her hangi bir ceza da gerekmez.
Malikî mezhebine göre Arafat'ta güneş batıncaya kadar beklemek gerekmez. Az da olsa gündüz Arafat'ta bulunmakla vâcip yerine gelmiş olur. [9]

  4. Vakfenin Yapılacağı Yer


Urene vadisi[10] hariç Arafat dağının her tarafı vakfe yeridir. Peygamberimiz (a.s.),  عرفة كلها موقف " Arafat'ın her yeri vakfe yeridir"[11] وارتفعوا عن بطن عرنة  "(ancak) Urene Vadisi'nden uzak durun" buyurmuştur.[12]buyurmuştur.  Urene vadisi, Harem sınırı ile Arafat arasındaki mevkidir, Arafat'a dahil değildir. Hz. Peygamber,
Mekke istikametinde bulunan Urene vadisi dışında Arafat'ın her hangi bir yerinde vakfe yapan kimse haccın bu aslî rüknünü yerine getirmiş olur.

  5. Vakfenin Yapılacağı Zaman


Vakfenin yapılacağı zaman, Arefe günü (9 Zilhicce) güneşin zevalinden sonra başlar, kurban bayramın birinci günü (10 Zilhicce ) fecr-i sadığa kadar devam eder.
Bu zaman diliminde Arafat'ta vakfe yapmayan kimse haccın bu aslî rüknünü yerine getirmemiş ve neticede hac yapmamış olur. Arefe günü öğle vaktinde önce, bayramın birinci günü sabah namazı vaktinin girdiği andan sonra yapılan vakfe geçerli olmaz.
و من ادرك عرفة قبل ان يطلع الفجر فقد ادرك الحج  "Fecir doğmadan önce Arafat'a yetişen kimse hac yapmış olur",[13]فمن جاء قبل صلاة الفجر ليلة جمع فقد تم حجه  "Kim Müzdelife gecesi sabah namazından önce Arafat'a gelirse haccı tamam olmuştur"[14] anlamındaki hadisler, Arafat vakfesinin son zamanını bildirmektedir.
Peygamberimiz (a.s.) zevalden sonra vakfe yapmış[15] ve  لتاخذوا عني مناسككم  "Haccın menâsikini benden alınız" buyurmuştur.[16]
Ahmed b. Hanbel'e göre Arafat vakfesinin zamanı, Arefe günü fecri sadıkla başlar, bayramın birinci günü fecr-i sadıkla sona erer.
İmam Mâlik'e göre Arafat vakfesinin vakti, Arefeyi bayrama bağlayan gece vaktidir. Az da olsa Arafat'ta geceleyin vakfe yapmayan kimse Arafat vakfesi yapmamış sayılır.
Arafat'ta vakfe yapmayan kimse hac yapmamış olur. Bu kimsenin başka bir yıl yeniden hac yapması gerekir. [17]

   6. Arafat Vakfesinin Sünnetleri


a) Arefe günü sabahı güneş doğduktan sonra Mina'dan Arafat'a hareket etmek.
b) Zeval vaktinden önce Arafat bölgesinde bulunmak.
c) Mümkünse vakfe için gusletmek.
d) Öğle namazı öncesinde Nemîre Mescidi’nde hutbe okunması.
e) Oruçlu olmamak.
f) Vakfe esnasında abdestli ve kıbleye yönelik bulunmak.
g) Mümkün olduğu kadar vakfeyi "Cebelü'r-Rahme" denilen tepenin yakınında yapmak.
h) Öğle vakti olunca hemen öğle ve ikindi namazlarını birleştirerek kılmak (cem‘-i takdîm).
Peygamberimiz (a.s.) Arafat'ta öğle namazı ile ikindi namazını öğle vaktinde birleştirerek kıymıştır.[18]
Ebû Hanîfe'ye göre öğle ile ikindi namazının cem‘-i takdîm ile kılınabilmesi için; Arefe günü hac için ihramlı olarak Arafat'ta bulunmak ve Mescid-i Nemîre'de "cemâat-i kübrâ" ile kılmak gerekir. Aksi halde her namaz kendi vaktinde kılınır.
Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed ile Şâfiî, Hanbelî ve Mâlikî mezheplerine göre, Arefe günü hac için ihramlı olanların, öğle ile ikindi namazlarını; ister Nemîre Mescidi’nde ister çadırlarda, ister cemaatle, ister münferit olsun herkesin cem‘-i takdîm ile kılması sünnettir.[19]
Cem-i takdîm ile namaz şöyle kılınır: Ezan okunduktan sonra önce öğle namazının ilk sünneti kılınır, sonra kamet yapılır ve  öğlenin farzı kılınır, tekrar kamet yapılır ve ikindinin farzı kılınır. İki farz arasında sünnet ve nafile kılınmaz. Her iki farzdan sonra telbiye ve teşrik tekbirleri okunur.
i) Vakfeyi, cem‘-i takdîm ile kılınan namazdan sonra yapmak.
Vakfe esnasında ayakta durmak oturmaktan daha faziletlidir.
ı) Gün boyunca, Kur'an okumak, telbiye, zikir, tehlîl, tekbir, tespih, dua ve istiğfar gibi ibadetleri çokça yapmak.
Mukim olanlar, Arafat'ta öğle ve ikindi namazlarını tam kılarlar. Namazları tam kılanlar da cem-i takdîm yaparlar.
Hanefî mezhebine göre Mekke'de 15 gün ve daha fazla, diğer mezheplere göre giriş çıkış günleri hariç 4 gün ve daha fazla kalanlar mukîm sayılırlar ve namazlarını tam kılarlar. Bu sürelerden az kalacak olanlar ise seferî sayılırlar ve dört rekatlı namazları iki rekat olarak kılarlar. [20] Ancak İmam Malik'e göre mukîm olsun misafir dolsun Arafat'ta herkesin namazları seferî olarak kılması sünnettir.[21]
Arafat vakfesi, Cuma gününe rastlarsa Şâfiî ve Malikî mezhebine göre mukîm olsun veya misâfir olsun Cuma namazı herkese farz olmaz.[22]



Yazar Eğlen Radyo

Sizlerin dini ve islami yönden gelişmeniz ve eksikliklerinizi gidermeniz için yazılar yazmaktayım,sitemizi sizler için geliştirmekteyim.Sitemden hiçbir şekilde maddi gelir sağlamamaktayım.Derdim insanların islami yönden eksikliklerini gidermek Allah rızasını kazanmaya çalışan bir site yöneticisi ve yazarım.

0 Yorumlar:

Yorum Gönder