Sa'y vacipleri sünnetleri ve yapılışı


  SA'YI IN VACİPLERİ SÜNNETLERİ VE YAPILIŞI


Sa'y ın vacipleri sünnetleri ve yapılışı


Sözlükte; iş yapmak, yürümek ve  koşmak anlamlarına gelen "Sa'y"; hac ibadeti ile ilgili bir terim olarak, hac veya umre için yapılan bir tavaftan sonra, Mescid-i Haran’ın doğu tarafında bulunan Safa ve Merve tepeleri arasında, Safa'dan başlayarak dört kere gidip üç kere gelmek demektir.
Safa'dan Merve'ye gidiş bir şavt, Merve'den Safa'ya dönüş de bir şavt olmak üzer sa'y toplam yedi şavttan ibarettir.
Sa'y; Hz. İbrahim'in eşi Hacer'in, oğlu İsmail'e su bulmak için Safa ve Merve tepeleri arasında yedi sefer gidip gelmesine dayanmaktadır. Onların hatırasına binaen bu iki tepe arasından sa'y yapıla gelmiş, İslam haccında da sa'y yapmak meşru kılınmıştır. Şu ayet sa'yin meşru oluğunu ifade etmektedir.

ان الصفى والمروة من شعائر الله فمن حج البيت او اعتمر فلا جناح عليه ان يطوف بهما

"Şüphesiz Safa ve Merve Allah'ın (dininin) nişanelerindendir. Onun için her kim hac veya umre niyetiyle  Kabe'yi ziyaret eder ve onları tavaf ederse bunda bir günah yoktur" (Bakara, 158).
Ayette geçen "tavaf etmek"ten maksat, "sa'y etmek"tir.
a) Hanefî mezhebine göre  sa'y, haccın aslî vacibidir.  Meşru bir mazeret olmadan terk edilirse dem gerekir. Meşru bir mazeret sebebiyle terk edilirse bir şey gerekmez.
b) Şafiî,[1] Malikî[2] ve Hanbelî[3] mezheplerine göre ise sa'y etmek haccın ve umrenin rükünlerinden biridir. Sa'y yapılmazsa hac ve umre geçerli olmaz.
Sa’yin vacip mi rükün mü olduğu konusundaki ihtilaf; umre ile ilgili yukarıda zikredilen âyette hükmün açıkça belirtilmemiş olması ve konu ile ilgili hadislerin farklı yorumlanmasından kaynaklanmaktadır.
Peygamberimiz (a.s.)  اسعوا فان الله كتب عليكم السعي  Sa’y edin, çünkü Allah sa’y etmeyi size yazdı” buyurmuştur. [4]
Sa’yin farz olduğu görüşünde olanlar, bu hadisin, sa'yin farz oluşuna delil teşkil ettiğini, zira hadiste geçen “size yazdı” ifadesinin “size farz kıldı” anlamında olduğunu söylemektedirler.[5]
Hanefi bilginler göre; yukarıda zikredilen sa'y ile ilgili âyetin delaleti zannîdir, âyet, sa’yin farz olduğuna kesin olarak delalet etmez. Böyle bir delil ile bir amelin farz oluşu, değil ancak vacip oluşu sabit olur. Konu ile ilgili olarak zikredilen hadis ise zayıftır; sahih olduğu kabul edilse bile, sa’yin farz olduğunu kesin olarak ifade etmez. Çünkü “yazmak” ifadesi her zaman farziyet anlamı taşımaz.[6]

     1. SA'YİN FARZLARI (ŞARTLARI VE RÜKÜNLERİ)


Sa'yin geçerli olması için yerine getirilmesi gereken bazı şartlar vardır. Bunları şu şekilde sıralamak mümkündür:

a) Umre sa'yini, ihramlı olarak umre tavafından sonra yapmak.


Umre yapmak üzere niyet edip ihrama giren kimsenin, umre sa'yini, umre tavafından sonra ihramdan çıkmadan önce yapması gerekir. Çünkü umre sa'yi mutlaka ihramlı olarak yapılır.
İhramdan çıktıktan sonra yapılacak olursa dem gerekir. Tavafın peşinden ara vermeden sa'y yapmak sünnet ise de ihramdan çıkmamak şartıyla daha sonra da yapılabilir.

b) Hac Sa'yini, ihrama girdikten sonra geçerli bir tavafın peşinden yapmak.


Hac sa'yinin asıl vakti, kurban bayramının 1, 2 ve 3. günlerinde farz tavaftan sonradır. Ancak hac için ihrama girmiş olan bir kimse, dilerse Arafat'a çıkmadan önce nâfile bir tavafın peşinden haccın sa'yini yapabilir. Bu durumda sa'yin mutlaka ihramlı olarak yapılması gerekir:
İfrat veya kıran haccı yapanlar, isterlerse kudüm tavafının peşinden veya daha sonra Arafat'a çıkmadan önce haccın sa'yini  yapabilirler. Ancak kudüm tavafının peşinden yapılmayıp daha sonra yapıldığı takdirde  nafile bir tavafın peşinden yapılması müstehaptır.
Temettü haccı yapanlar, umreyi tamamladıktan sonra Arafat'a çıkmadan önce haccın sa'yini yapmak isterlerse, hac niyeti ile ihrama girip nafile bir tavaf yaptıktan sonra haccın sa'yini yapabilirler. Bu kimseler, ihrama girmeden haccın sa’yini yapamazlar.
Haccın sa'yi, Arafat vakfesinden önce yapılmamış ise ziyaret tavafından sonra ihramlı veya ihramsız olarak yapılabilir.

c) Hac sa'yini, hac ayları içinde yapmak.


Hanefi mezhebine göre, hac aylarından önce hac için ihrama girilebilir ise de haccın menâsikinden hiç biri hac mevsiminden önce yapılamaz, yapıldığı takdirde geçerli olmaz.
Haccın sa’yi, kurban bayramının 1, 2 ve 3. günlerinde (10, 11 ve 12 Zilhicce) yapmayan kimse daha sonra ülkesine dönmeden sa'yini yapabilir, her hangi bir ceza da gerekmez.
Eğer haccın sa'yini yapmadan önce ülkesine dönmüş ise, dînen geçerli bir mazereti de yoksu dem gerekir. Bu kimse Mekke’ye dönüp haccın sa’yini yapmak isterse, Mîkat sınırlarını geçmeden önce umre için ihrama girer, umresini tamamladıktan sonra nafile bir tavafın peşinden haccın sa'yini yapar, böylece dem cezasından kurtulur.[7]
Dînen geçerli olan mazeret, hastalık ve tabî afetler gibi mazeretlerdir.

d) Geçerli bir tavaftan sonra yapmak.


Sa’y, müstakil bir ibadet değildir, bu itibarla geçerli bir tavaftan sonra yapılması gerekir. Ancak tavafın hemen ardından yapılması şart değildir, asıla verilebilir, ancak fasıla verilmesi  mekruhtur.[8]

e) Sa’yi Safa ve Merve tepeleri arasında yapmak.

f) Sa'ye Safâ tepesinden başlayıp Merve tepesinde bitirmek.


Sa'ye Safâ tepesinden başlanmazsa ilk şavt geçerli olmaz. Çünkü Hz. Peygamber (a.s.,
 مابدأ الله تعالى به  نبدأ "Sa'ye, Allah'ın ayette ilk önce zikrettiği Safa'dan başlıyoruz"[9]  buyurmuş[10] ve sa’ye Safâ’dan başlamıştır.

g) Sa'yin en az dört şavtını yapmak.


Hanefî mezhebine göre, sa'yin ilk dört şavtını yapmak rükün, yediye tamamlamak vaciptir. Bir şeyin yarısından fazlası o şeyin tamamı hükmündedir. Bu itibarla en az dört şavt yapan kimse sa'yi yapmış sayılır. Geri kalan tavaflar yapılmazsa her şavt için sadaka gerekir. Sa'y bütünüyle terk edilirse dem gerekir.
Şafiî, Malikî ve Hanbelî mezheplerine göre sa'yi yedi şavta tamamlamak rükündür. [11] Çünkü Peygamberimiz (a.s.), “Hac menâsikinizi benden öğreniniz[12] buyurmuş ve kendisi sa’yi yedi şavt olarak yapmıştır.[13]

2.       SA'YİN VACİPLERİ

           

a) Gücü yeten kimsenin sa'yi yürüyerek yapması.


            Hanefî ve Malikî mezheplerine göre gücü yeten kimsenin sa'yi yürüyerek yapması vaciptir. Gücü ettiği halde sa'yi tekerlikli sandalye ile yapmak dem gerektirir. 
 Hasta, yürüyemeyecek kadar yaşlı ve özürlü olanlar, tekerlikli sandalye ile sa'y yapabilirler.
            Şafiî ve Hanbelî mezheplerine göre sa'yi yürüyerek yapmak sünnettir.

b) Sa'yi yedi şavta tamamlamak.

  
Hanefî mezhebine göre sa'yin 5, 6 ve 7. şavtlarını yapmak vaciptir. Terk edilen her şavt için sadaka-ı fıtır verilmesi gerekir.
Şafiî, Malikî ve Hanbelî mezheplerine göre ise yedi şavta tamamlamak rükündür. [14]  Bir şavt eksik olsa sa'y geçerli olmaz.

c) Umrenin sa'yini ihramlı olarak yapmak

  

  3. SA’YİN SÜNNETLERİ


a) Sa'yi, tavafı yaptıktan ve tavaf namazını kıldıktan sonra ara vermeden yapmak.
b) Sa’yi abdestli olarak yapmak.
c) Elbisede ve bedende namaza mani pislik (necaset) bulunmaması.
d) Hacer-i Esvedi istilam ettikten sonra Safa tepesine doğru ilerlemek.
e) Safa ve Merve tepelerine çıkıldığında Kabe’ye yönelerek tekbir, tehlil ve salavat getirmek ve dua etmek.Dua sırasında elleri açarak göğe doğru kaldırmak menduptur.
f) Sa’yin her şavtında Kabe’yi görebilecek şekilde Safa ve Merve tepeleri üzerine çıkmak. En yüksek kısımlara doğru tırmanmağa çalışmak ise mekruhtur.
g) Her şavtta, Safa ile Merve tepeleri arasındaki iki yeşil ışık arasında "hervele" yapmak. Kadınlar hervele yapmazlar.
h) Sa’y sırasında tekbir, tehlil ve dua ile meşgul olmak.[15]
i) Sa’yin şavtlarını peş peşe yapmak.
Malikî mezhebine göre şavtları peş peşe yapmak sa’yin geçerlilik şartıdır. Bu şarta uyulmamadan yapılan sa’yin iade edilmesi gerekir.
 

  4. SA’YİN YAPILIŞI


Tavaf tamamlanıp Hacer-i Esved istilam edildikten sonra sa’yin yapılacağı yere doğru ilerlenir. Safa tepesine yaklaşıldığında, ان الصفا والمروة من شعائر الله فمن حج البيت او اعتمر فلا جناح عليه ان يطوف بهما ومن تطوع خيرا فان الله شاكر عليم  "Şüphesiz Safa ile Merve Allah'ın (dininin) nişanelerindendir. Onun için her kim hac veya umre niyeti ile Kabe'yi ziyaret eder ve onları da tavaf ederse bunda bir günah yoktur. Her kim önlünden koparak bir hayır işlerse şüphesiz Allah onu bilir,karşılığını verir" (Bakara, 2/158) anlamındaki âyeti okunur ve sa’ye niyet edilir.
Sa'yin niyetini, اللهم اني اريد ان اسعى ما بين الصفى و المروة سبعة اشواط سعي العمرة لله تعالى  "Allah'ım! Senin rızan için Safa ile Merve arasında yedi şavt olarak umrenin sa'yini yapmaya niyet ediyor" diyerek yapılması müstehaptır.
Kabe görülebilecek kadar Safa tepesine çıkılır. Kabe’ye dönülerek  tekbir ve  tehlil getirilir:  الله اكبر الله اكبر لا اله الا الله و االه اكبر الله اكبر و لله الحمد  ve لا اله الا الله وحده لا شريك له له المك و له الحمد و هو على كل شيئ قدير diye tekbir ve tehlil getirilir, eller kaldırılarak dua edilir. Buradan Merve tepesine doğru yürümeğe başlanır. Yürürken yine tekbir, tehlil ve dua ile meşgul olunur. Yeşil ışıklarla belirlenmiş olan yere gelindiğinde erkekler “hervele” yaparlar. Sonra normal yürüyüşe devam edilir. Merve tepesine yaklaşıldığında ...ان الصفا ayeti okunur. Safa tepesine çıkılıp Kabe’ye dönülür, tekbir ve tehlil getirilir, eller kaldırılıp dua ve niyazda bulunulur. Böylece bir şavt tamamlanmış olur. Tekrar Safa tepesin doğru yürünür. Yeşil ışıkların bulunduğu yerde yine erkekler süratli ve çalımlı bir şekilde koşarak yürünür. Yürüyüş sırasında tekbir, tehlil ve dua ile meşgul olunur. Safa tepesine ulaşıldığında ikinci şavt tamamlanmış olur. Şavtlar Safa’dan Merve’ye dört gidiş ve Merve’den Safa’ya üç dönüş olmak üzere şavtlar  yediye tama kadar aynı işlemler tekrarlanır. Böylece sa’y Safa’dan başlayıp Merve’de  tamamlanmış olur.


Yazar Eğlen Radyo

Sizlerin dini ve islami yönden gelişmeniz ve eksikliklerinizi gidermeniz için yazılar yazmaktayım,sitemizi sizler için geliştirmekteyim.Sitemden hiçbir şekilde maddi gelir sağlamamaktayım.Derdim insanların islami yönden eksikliklerini gidermek Allah rızasını kazanmaya çalışan bir site yöneticisi ve yazarım.

0 Yorumlar:

Yorum Gönder